Merkezefendi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen belgesel ve söyleşide, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikast ile yaşamını yitiren Uğur Mumcu’nun çocukluğundan gençliğine, gazeteciliğinden yazdığı kitaplara kadar birçok konu ele alındı. Mumcu’nun verdiği mücadelelerin anlatıldığı belgeselde Merkezefendi Kültür Merkezi’ni dolduran vatandaşlar duygusal anlar yaşadı. Yazar ve yönetmen Nebil Özgentürk, Uğur Mumcu’nun bilinmeyen anılarını en ince detaylarına kadar anlattı. Belgesel ve söyleşi sonrasında Özgentürk kitaplarını okurları için imzaladı. Etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Ali Osman Horzum, CHP Pamukkale İlçe Başkanı Arda Arpacı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“Uğur Mumcu bu karanlık günleri gördüğü için katledildi. Uğur Mumcu’yu katleden karanlık elleri hepimiz biliyoruz. O hiçbir zaman mücadelesinden vazgeçmedi. Onun o mücadelesi, onun o azmi bizlere umut oldu, güven oldu. Bir gün acımasızca katledileceğini bile bile mücadelesine devam etti. Bizler bugün laik Türkiye Cumhuriyeti’nin bekçileriyiz diyorsak, tam bağımsız Türkiye’ye inanıyorsak, demokrasiyi, özgürlüğü, hukuku sonuna kadar savunuyorsak bu Uğur Mumcu ve onun ardından gelen sizlerle yüz binlerce olmaktadır. Uğur Mumcu’nun hep birlikte peşinden gidiyoruz. Atatürk’ün ilke ve inkılapları ışığında onların izinde, demokrasi şehitlerimize sonuna kadar sahip çıkarak onların düşüncelerini ve mücadelelerini sonuna kadar savunuyoruz. Hepinize katılımlarınız için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da Uğur Mumcu ile olan anısını paylaştı. Karaca, “Uğur Mumcu, ölümünden 10 gün öncesinde Atatürkçü Düşünce Derneği Denizli Şubesi’nin konuğu olarak Denizli’deydi. Sanırım yaşarken bizlerle buluştuğu son söyleşiydi. Kendisini saygıyla, minnetle ve özlemle anıyorum. O dönemde ben avukattım. Bir Pazar günü, Denizli’nin bir köyündeydim. Sabah son dakika olarak bir haber. Uğur Mumcu’nun katledildiğini öğrenmiştik. Uğur Mumcu’nun cenaze töreninde olacağım demiştim. Biraz önce görüntüleri izlerken o şemsiyelerin altında ‘Yiğidim Aslanımı’ hep birlikte söylemiştik. Hiçbir çağrı yapılmadan, hiç kimse organize olmadan, kendiliğinden, yurdun dört bir yanından yüzlerce insan ‘Uğurlar Olsun’ demek için oradaydı. Bugün de oradayız. Unutmadık, unutmayacağız onu” diye konuştu.
