Dünya üzerinde mensup oldukları din sebebiyle en çok zulme uğramış olan millet Yahudiler olmuştur. Tarih boyunca sürgünlere maruz kalan ve Ortadoğu’dan tüm dünyaya dağılan Yahudiler görürsünüz. Rusya’da özerk bir statüde olan Oblast isimli bir Yahudi devleti bile vardır. -50 derece soğukların görüldüğü bir yer. Oblast 2. Yahudi devleti olarak kabul edilir. Tarih boyunca neden sürgün edildikleri hakkında pek yorum yapılmaz ama genel kanı inandıkları din sebebiyle çok zulüm gördükleridir.
Dünya ticaretinin tepesinde Yahudi iş adamlarını görürsünüz. Dünyanın ekonomisi Yahudilerin elindedir. Ülke ekonomilerini, savaşları, devlet adamlarını yönetirler. Şirket ismi vermeyeceğim ama Türkiye’nin IMF den aldığı ilk borçta bir şirket Türkiye’ye kefil olmuştur.
Ülkeye kefil olan bir şirketin nasıl imtiyazlara sahip olacağını düşünün bence. O şirket bu gün holding olarak ticari hayatına devam ediyor. Bu gün ülkemizde olan bazı şirketler maalesef ülke ekonomisini alt üst edecek güce sahiptir.
Bu durum dünyanın her yerinde aynıdır. Çin, dünyanın yeni süper gücü oldu çünkü arkasında Yahudi sermeyesi var. Fransa, İngiltere, Amerika, Rusya gibi ülkeler Yahudi sermayeleri ile ayakta durur. Dünyadaki çoğu ülkenin merkez bankası Yahudi iş adamlarına aittir. Bu iş adamları savaşları dahi finanse ederler. İngiltere ve Fransa arasındaki savaşı finanse eden bir Yahudi iş adamıdır. Savaşın sonunda İngiltere ve Fransa’nın merkez bankalarını ele geçiren kişi olmuştur bu adam.
Burada konuyu ezoterik örgütlere, dünyayı yöneten ailelere bağlamayacağım. Yıllarca bu konularda araştırmalar yaptım. Bu konuda okuduğum yüzlerce kitaptan edindiğim tek bir şey var. Maalesef ülkemizde ve diğer ülkelerdeki toplumsal bilinç düzeyi, küresel olarak sistemleri yöneten bu güçle mücadele edecek düzeyde değil.
Sistemleri kurup, toplumları, olayların figüranı haline getiren bu güç, dünyanın gözü önünde Filistin’i yerle yeksan etse dahi kimsenin bir şey yapacağını sanmıyorum. Kendimi bildim bileli Filistin zulüm görüyor, Filistin halkı eziliyor ama klasik kınamalardan öteye gidilemiyor.
1.5 milyarlık Müslüman nüfusu en kutsal mabetlerinin bombalanmasını seyrediyor. Bunu yapan Yahudi nüfus ise sadece 12 milyon. Meseleyi dini boyuttan çıkaralım ve insanlık noktasına getirelim. Buna dahi kimse ses çıkaramıyor.
Yahudiler bunun neden Filistin’i istiyor?
Yahudiler dinlerine bağlı yaşarlar. İsrail şeriat devletidir. Mecliste alınan kararların Tevrat’la bağı olmak zorundadır. Din ve devlet işleri orada ayrılamaz. Halk ise her konuda dinin emirlerine göre yaşar bu konuda pek taviz vermezler. Mesela Müslümanlığın 5 şartı vardır. Şehadet, namaz, oruç, hac, zekat. Müslüman mısın? Cevap; Evet. Namaz kılmıyorsun, oruç tutmuyorsun, hacca gitmiyorsun, zekat vermiyorsun. Bunlara rağmen Müslüman oluyor musun? Cevap; Evet. Sadece şehadet edince Müslüman olunuyorsa neden dört şart daha var? Cevap; Bence olur. “BENCE !” İsrail’de “BENCE” olayı yok.
Kitabı değiştirilmemiş tek din İslamiyet olarak kabul edilir ve tüm Müslüman ülkeleri tek kitap ile dini hakkında bilgi alırken her ülkede Müslümanlar farklı şekillerde dini yaşar. Suudi Arabistan, İran, Endonezya, Türkiye... Hangi ülkeye giderseniz gidin farklı şeyler görürsünüz.
Yahudiler, inandıkları din gereği Nil ve Fırat nehirleri arasında kalan toprakların kendilerine vaat edilmiş topraklar olduğuna inanırlar. Bu toprakları almak isterler. Bu bölge dünyanın en çok kan akan yerlerinden biridir. Türkiye’nin Güneydoğusunda kalan bir bölgede Yahudilerin istediği topraklar arasındadır. PKK terörünün ve yaratılmak istenen Kürdistan projesinin perde arkasında bu vardır. Mesela Suriye iç savaşında İsrail Suriye’den toprak ilhak etti. Golan tepelerini aldı. Hem de dünyanın gözüne soka soka bunu yaptı. Kim ne dedi? Kınıyoruz, kabul etmiyoruz ama bir şey yapamıyoruz.
Son birkaç gün içinde yüzlerce Filistin halkı öldürüldü. Kınıyoruz, hesap soracağız, elçimizi çekiyoruz, selamı sabahı kesiyoruz ama hepsi bu. İsrail ne yapıyor. Kınayın, elçinizi çekin, selamı sabahı kesin çokta tın. Ben öldürmeye devam ediyorum.
12 milyon nüfusa sahip olan Yahudi İsrail, 1.5 milyar nüfusa sahip Müslüman ülkelerinin gözünün içine baka baka Müslüman öldürüyor. 1.5 milyar nüfusa sahip Müslüman ülkeler sizce neden bir şey yapamıyor.
Sebebini çok kaba bir örnekle açıklamaya çalışacağım. Bizim ülkemizden örnek vereceğim ama siz tüm dünyaya uyarlayın.
Bir anket yapalım. Önce şu soruyu soralım. Türkiye’nin Filistin’e asker göndermesini ister misiniz? Ülke genelinde bu soruya %75 - 80 evet yanıtı gelecektir.
Soruyu değiştirerek tekrar soralım. Ekonomik, siyasi her türlü bedeline razı olarak Türkiye’nin Filistin’e asker göndermesini istemisiniz? Yani, Türkiye Filistin’e asker gönderirse dolar 30 TL olabilir, ev kiraları 15 katına, market harcamanızın bedeli 20 katına çıkabilir. Çocuklarınızın temel ihtiyaçlarının bedeli 20 katına çıkabilir. İhracat durma noktasına gelebilir. Enerji bedelleri 20 katına çıkabilir. Aracınıza koyacak yakıt, ocağınızı yakacak tüp bulmak günlerinizi alabilir. Tüm bunlara rağmen Türkiye’nin Filistin’e asker göndermesini ve İsrail’e karşı savaş ilan etmesini ister misiniz? Buna evet diyecek kişi sayısı % 1-3 Oranında kalır.
Kabul edin ya da etmeyin. Dünyanın ekonomi ipleri Yahudilerin elindedir. Türk halkıda parayı sever. Tencerede yemek azalmaya başladığında sebebine bakmaz. İlk yapacağı hemen mevcut iktidarı aşağı indirmek olur. Bunu bilen iktidarlar ise halkın tenceresiyle pek muhatap olmak istemez. Bu aralar tencere azcık tıkırdamaya başladı ve ortalıkta erken seçim naraları atılmaya başlandı.
Bu ortamda halk tek yumruk olacak, devletinin yanında olacak, “onursuz tok olmaktansa onurlu aç olmayı tercih edecek”, her türlü bedele razı olacak ki Türkiye kalkıp İsrail’e yani dünya ekonomisini elinde tutanlara meydan okuyacak. Siz böyle bir ihtimal görüyor musunuz? Üzgünüm ama “onursuz toklar” olarak yaşamaya devam edeceğiz. Tüm dünyadaki Müslümanların, hatta diğer dinlere mensup olanların yaptığını yapacağız. Çin Doğu Türkistan’da soykırım yaparken, tüm Türk milleti onursuz tok olarak yaşamaya devam ediyor. Çünkü Çin ekonomisi bizim ve diğer Türk devletlerinin ekonomisini mahveder.
Belki birgün iktidarlar tencere ile imtihan edilmekten korkmazlar ve “onurlu aç” yaşamayı göze alan halkından güç alarak vermesi gereken tepkileri verirler.