2023-05-01 10:56:09

ZOMBİ İSTİLASI

Şener ARSLAN

01 Mayıs 2023, 10:56

Çocukken oyuncaklarımız, oyunlarımız farklıydı. Oynadığımız alanlarda toprak çok, beton hiç yoktu. Kaygılar, kavgalar, hayallerimiz farklıydı. Beynimiz subliminal mesajlara maruz kalmazdı. Bildiğimiz marka sayısı, yediğimiz gofret çeşitliliği kadardı. Global tek markamız bisiklet markasıydı. 

BÜYÜDÜK

Büyürken sadece biz büyümedik. Dünya büyüdü. Büyüyen dünya, değişti. Çocuklarımızın oynadığı alanlarda toprak yok, beton çok oldu. Oyunlar, oyuncaklar, hayaller, kaygılar, kavgalar değişti. Günlük subliminal mesaja maruz kalma sayısı 2000 in üzerine çıktı. 

KÜÇÜLDÜK

Kendimiz olmanın zor olduğu dünyada biz küçüldükçe dünya büyüdü. Dünya büyüdükçe biz küçülmeye devam ettik. 

Sosyal medyanın icadı insanlığın yok olmasının başlangıcı oldu lakin, kimse bunu ne dile getirebildi, ne idrak edebildi. Gençler 30 saniyelik videolarına gelen beğeni sayılarını takip ederken, giden karakterlerinin farkına bile varamadılar. 

Prospektüsü olmayan, merdiven altında üretilmiş ilaç ayarındaki hap bilgi videolarına inanan, zombileşmiş kitleler türedi. Neye inandırmak istersen aç karnına, tok karnına, uyku öncesi, uyanır uyanmaz alınabilen videoları çek ve sal gitsin. Sonrasında dünyanın düz olduğuna inanan mı dersin, dünyayı Reptilian’ların yönettiğine inanan mı dersin... Aklınıza ne gelirse. 

Geçen gün astral seyehat ile Joe Biden ve Putin’in toplantısına katıldığını iddia eden biriyle karşılaştım. Normal geldi tabi. Anormal olan toplantıya katılanın ingilizce bilmiyor olmasıydı. 

İçinde olduğumuz şu seçim döneminde bazı videolar çekmeye niyetlendim. Bildiğiniz hap videolarından. Arkadaşımla bu konuda beyin fırtınası yaptık. İzlenme oranımızı arttırmak için videoların içerikleri hakkında değerlendirme yaparkentıkandık. Sağlıklı bilgi verirsek izlenmeme, absürt bilgiler verirsek ciddiye alınma kaygısı yaşadık. 

En son yazdığım köşe yazısında ironi yapmış ve eski bakanımız Nihat ZEYBEKÇİ üzerinden bir kurgu yapmıştım. Yazının içinde yazdıklarımın kurgu olduğunu, tamamen uydurma olduğunu belirtmiş olmama rağmen inanmak isteyenlerin ısrarı beni şok etmişti. Türkiye gündemine oturmama ramak kalmıştı. Hatta olay siyasi bir krize doğru giderken yazıyı kaldırma kararı almamıza sebep olmuştu. Konunun uzamasını istesem, hatta popüler bir pozisyon yakalamak istesem tam da fırsat gelmişti. İnsanlara ısrarla bu bir kurgu, uydurma bir seneryo dememe rağmen muhalif siyasi partilerden ulaşıp konunun detayını soranlar çıkmıştı karşımıza. 

Komik olan diyaloglar vardı. Yaptığım kurgunun gerçek olduğunu ama benim korktuğum için bunu bir kurgu süsüyle servis ettiğimi iddia edenler vardı. Gerçekleri anlatmam karşılığında gerekli korumayı tahsis etmeyi teklif edenlere gülüyordum. En komik olan ise kurgunun içeriği ile hayatımın uyumsuzluğuydu. Kurguda 5 milyar dolarlık iş anlaşması yapan, yatlarda bakanlarla toplantı yapan, uluslararası işler yapan bir iş insanıydım. Yazıyı eşim okuduğunda hayaller ve hayatlar espirisi yapmıştı. 

Yaşadığım bu hadise okuduklarıma inanmadan önce ciddi araştırmalar yapmam konusundaki alışkanlığımın ne kadar doğru olduğu konusunda beni bir kez daha haklı çıkarmıştı. 

İdealist bireylerin nesillerinin tükendiği günümüzde, popülist siyasetin ve popülist olmaya çalışan siyasetçilerin, içi boş söylemlerin, oldukları gibi değil, olunması istedikleri gibi olan siyasilerin cirit attığı günümüzde bir ülkenin kaderi, bir milletin geleceği belirlenecek. 

Doğru oy kullanmak için ne yapmalıyız diyenlere hep aynı formülü verdim. Bu coğrafyanın son 200 yıllık tarihine, dünyanın en güçlü ülkeleri ve en güçlü olmak isteyen ülkeleri arasındaki çatışmaya ve ülkemizin son 100 yılına bakın ve karar verin derim.

Tabi ki siz bunu yapmak yerine sosyal medya ya bakacaksınız. Sanal ortamın soyut gerçeklerinden realiteye ulaşacağını sanan, her şeyi bildiğini sanan zombilerden olacaksınız. Maalesef, ülkemi ve dünyayı zombiler istila etmiş durumda.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.